Kusursuz Hayatlar - Liz Fenton / Lisa Steinke

 Kitap: Kusursuz Hayatlar    
 Yazar: Liz Fenton – Lisa Steinke
 Yayıncı: Yabancı
 Yayın Tarihi: 2016
 Sayfa Sayısı: 361
    Bir gün en yakın arkadaşınızla yer değiştirirseniz ve her  zaman imrendiğiniz hayata sahip olursanız ne yapardınız?
    Çocukluklarından beri yakın dost olan Casey ve Rachel’ın  hayatlarının daha farklı olması mümkün değildi. Bir  dedikodu programının sunucusu işkolik Casey, her gün  ünlülerle haşır neşir oluyor ve geceleri boş evinin sessizliğine  dönüyordu. Genç yaşında kazara hamile kalan Rachel ise  şimdi günlerini bebeği ve iki ergen kızıyla baş etmeye  çalışarak geçiyordu, dahası yirmi yıl önce âşık olduğu adamın  yerinde de yeller esiyordu.
    Yirminci Mezunlar Günü buluşmasında büyük bir tartışmanın ardından ikisi de işleri yeniden yoluna koymak için o tuhaf içkiyi içmekte sakınca görmemişti. Ama yeniden yoluna koymak şöyle dursun, işler iyice karışmak üzereydi.
    Ertesi sabah uyandıklarında birbirlerinin bedenlerinde olduklarını keşfetmişlerdi ve kara kara yeni hayatlarına nasıl uyum sağlayacaklarını düşünüyorlardı. Rachel’ın kameralar önündeki yerine alışması, Casey’nin ise bebeğinin altını nasıl değiştireceğini öğrenmesi gerekiyordu.
    Peki iki kadın, kendilerini ve birbirlerini ne kadar az tanıdıklarını fark edecek miydi?

    En yakın arkadaşınızı ne kadar tanıyorsunuz? Ya da onun yaşadığı hayatı gerçekten biliyor musunuz? Hep düşünmez miyiz o benim en yakınım, her şeyini anlatır iyisini de kötüsünü de bilirim diye. Gerçekte kimse her şeyini anlatmaz. Bazen utanırız anlatmaya, bazen çok özel görünür gözümüze sadece ben bileyim deriz, bazense anlatsak anlamayacak belki diye düşünürüz. Sebep ne olursa olsun her insanın kendine sakladığı bir şeyler mutlaka vardır.
    Rachel ve Casey’de bunları düşündü. Yıllarca birbirlerinden gizledikleri çok şey oldu. Zamanla birbirlerini kıskanmaya ve kendi hayatlarının yeterince iyi olmadığını düşünmeye başladılar. Casey genç kızlık döneminde yaşadıkları yüzünden hiçbir zaman bir aileye sahip olamadı. Rachel ise üniversitedeyken hamile kalıp evlendiği için kariyer hayatından vazgeçti. İkisi de diğerinin hayatının daha güzel ve kolay olduğunu düşündü.
    Yirminci Mezunlar Günü buluşmasında esrarengiz bir adamın onları sakinleştirmek(!) adına verdiği özel içkiyi içtiklerinde hala birbirlerini kıskanıyorlardı. Sabah olduğundaysa hayal ettikleri o kusursuz hayata kavuşmuşlardı.
    Casey bir yandan arkadaşının üç çocukla nasıl hayatta kaldığını çözmeye çalışırken bir yandan da arkadaşının aslında ne kadar mutsuz bir hayat yaşadığının ve sürekli kendisiyle karşılaştırıldığının farkına varıyordu. Aynı anda Rachel ise arkadaşının ne kadar yoğun bir hayatı olduğunu, çevresinde hiç gerçek arkadaşı olmadığını, nasıl yalnız hissettiği görüyor ve onun mutsuzluğunu nasıl fark edemediğine şaşırıyordu.
    Bu iki yakın arkadaş zamanla birbirlerinin hayatını düzeltmeye başladılar. Sorunlarını birlikte çözmeye çalıştılar. Bu sefer hiçbir şey saklamadılar. Bu sefer gerçekten destek oldular. Bu sefer gerçek bir aile oldular.
    Kitabın konusuna bakınca en başında bir kore dizisinin çakması olur diye beklediğim halde oldukça farklı bir gidişat yakalamış yazarlar. Kitabı iki ayrı kişinin yazması da çok hoştu. İki karakter, iki yazar…
    Üslup çok akıcıydı. Biraz çerezlik gibiydi ama akılda kalıcıydı. Reading slump için birebir, hızlı okunan, mutlu sonlu çok eğlenceli bir kitaptı. Kitabın kapağıysa ayrı bir güzel. Bir kadının olabileceği neredeyse her şey. Birbirinden çok farklı ama bir o kadar aynı. İki tarafın da çok zor ve aynı zamanda güzel bir hayatı var ama ikisi de kendisini hapsolmuş hissediyor. Daha iyi nasıl yansıtılırdı bilemedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder