MOMO - Michael Ende

Kitap: MOMO
Yazar: Michael Ende
Yayıncı: Kabalcı
Yayın Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı: 303 sf.
  
“Momo karşısındakileri, aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo' nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı. 

Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır. Bu büyük sır zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır, ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir."


Uzun zamandır alıp okumak istediğim bir kitaptı Momo. Çünkü Saklama Kabı’nın videolarında hep kenardan görünüyordu benimde gözüm sürekli takılıyordu. Sırf bu yüzden okumak istemiştim bu kitabı ve hatta konusunu bile bilmeden almıştım. Fakat bu kadar güzel olmasını hiç beklemiyordum. Kitabı yetişkin ya da çocuk kitabı olarak kategorilemek istedim fakat öyle bir kitap ki her yaşa uygun. Çocuklarınıza uyku öncesi anlatabileceğiniz güzel bir hikâye olduğu gibi kendinize zamanla ilgili de pek çok soru sormanıza neden oluyor.

Okurken birçok kez yazarın yaşadığımız şu zamanın sorunlarını anlattığını düşündüm. Çevremde o kadar çok insan vakitsizlikten şikâyet ediyor ki… Hatta bazen ben bile hiçbir şeye vaktim olmadığından yakınıp duruyorum. Belki de bu hikâye bizim hikâyemizdir. Sonuçta Duman Adamlar’ı kimse fark etmiyor. Nitekim yazar sonsözünde de bundan bahsediyor.

   Sonra bu garip yolcu, bir cümle daha söyledi ve onu okurlarıma aynen aktarıyorum.
“Ben size bütün bunları” dedi, “olup bitmiş gibi anlattım. Oysa gelecekte olacakmış gibi de anlatabilirdim. Benim için ikisi arasında büyük bir ayrım yok.”

Bolca Spoiler İçerir!

Peki, biraz da kitabın konusundan bahsedelim. Kitabımız Momo ve arkadaşlarının etrafında dönüyor. Momo diğer çocuklardan çok farklı bir kız çocuğu. Farkı da dinleyişinde. İnsanların söylediklerini öyle bir dinliyor ki içindeki asıl sözcükleri bulup çıkarıyor. Öyle ki insanlar onun yanında daha yaratıcı, olumlu ve zeki olmaya başlıyordu. Fakat Zaman Tasarruf Şirketi şehre geldiğinde her şey değişmeye başladı. İnsanlar Duman Adamlar’ın farkında bile değildi. Onlarla anlaşma yapıyor böylece zamanlarını yıllar sonra faiziyle alacaklarını sanıyorlardı ama gerçekte zamanlarını Daman Adamlar’a geri almamak üzere veriyorlardı. Ve bu olanları Duman Adamlar yanlarından ayrılınca unutuyorlardı. Zamanları azalan insanlar huysuzlaşıp etraflarına dikkat etmeyi bırakıyorlardı.

    Tıpkı “Her şey gönlünüzce olsun!” ya da “Tanrı bilir!” der gibi birbirlerine “Git bir Momo’ya uğra!” diyorlardı.

Çocukların zamanını çalmaksa çok daha zordu. Yetişkinler çocuklarıyla ilgilenmeye vakit bulamadığı için onlarda dışarı çıkmaya başladı ve bazıları Momo’yla karşılaştı. Çocuklardan oluşan bu topluluk her gün büyüyordu. Ve bir gün Duman Adamlar’dan biri Momo’nun karşısına çıktı. Ona oyuncaklar verip artık insanlarla görüşmemesini söyledi. Fakat Momo bunu kabul etmediği gibi onu unutmadı da. Duman Adamlar’ı arkadaşlarına anlattığında yetişkinleri de onlara karşı uyarmak istediler. Bu istekleriyse onlara daha büyük bir bela getirdi. Duman Adamlar artık Momo’yu büyük bir tehdit olarak görüyorlardı ve ondan kurtulmak istediler.

Duman Adamlar Momo’yu yakalamaya çalışırken ise Kassiopeia adlı kaplumbağa Momo’yu Hora Usta’ya götürdü. Gittiği yerde kendi zamanını gördü ve zamanın müziğini dinledi. Zamanın söylediklerini anlayabilmek için bir yıl bir gün uyuması gerekti. Bu dönemde ise her şey değişmişti. Çocuklar artık başıboş bırakılmıyordu. Her sokaktaki Çocuk Depolarında toplanıyorlardı artık. Eskisi gibi yaratıcı oyunlar da oynamıyorlardı artık. Çünkü “yararlı şeyler” öğrenmeleri gerekiyordu. En yakın iki arkadaşı ise hiç gelmiyordu yanına. Turist Rehberi Gigi artık çok zengindi. Hikâyelerini herkes seviyordu ve sürekli yeni hikâyeler istiyorlardı. Onun da vakti yoktu. Çöpçü Beppo’ysa Momo’yu ararken anlattığı şeyler yüzünden tımarhaneye kapatılmıştı ve Momo’yu geri verirler umuduyla Duman Adamlarla bir anlaşma yapmıştı. Bu yüzden tımarhaneden çıktığında eskisi gibi yavaş ve sakince çalışmıyordu, söz verdiği zamanı tasarruf edebilmek için durmaksızın büyük bir aceleyle çalışıyordu.

Bütün bunların dışında Duman Adamlar Momo’yu Hora Usta’ya ulamak için kullandığında Momo İnsanları kurtarabilmek için tıpkı Hora Usta’nın yaptığı gibi kendini tehlikeye attı. Fakat Duman Adamlar yok olduğunda insanların huzursuzluğu ve agresifliği de yok oldu.
Yani mutlu son. Başta da söylediğim gibi ben bu kitaba başlarken bu kadar güzel olmasını beklemiyordum. Hele de bu kadar sade bir üslupla bu kadar derin şeyler anlatmasını. Az önce anlatılan hikâyenin içinde zaman ve insanlarla ilgili konulara ufak dokunuşlar vardı ve bu dokunuşlar bana zamanımın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. “Vaktimi abuk sabuk şeylere harcayamam.” şeklinde değil de daha çok “Harcadığım her saniye benim ve saniyelerimi mutlu olmak için kullanmalıyım.” şeklinde bir düşünce benimki.

Son olarak kitabın basımına kadarki etkenlere değinmek istiyorum. Kapağı pek ilgi çekici değil. Hatta bana felsefe ve tarihi çağrıştırmıştı. Buna ters olarak sayfalar o kadar ilgi çekiciydi ki insanın baktıkça bakası geliyor. Çünkü yazılar renkli. Sayfa düzenlemesi olarak ilk defa kitabın tamamında renkli yazılar kullanıldığını gördüm. Seçilen renk öyle gözü yoran bir renk değildi. İçinde çok azda olsa yazım hataları vardı ama pek önemli görünmediler gözüme.  


Sanırım ilk defa bu kadar uzun yazdım. Bu kitabın bana hissettirdiği ve düşündürttüğü her şeyi kelimelere dökememiş olabilirim ama yine de bunları yazarak rahatladım. Çocukluğundan kopamayan ama aynı zamanda da derin konuları seven herkese tavsiye edebileceğim bir kitap. Hiç sıkılıp bunalmadan bir oturuşta bitirilebilen kitaplardan. 

3 yorum:

  1. Duman adamlar fabrikalar çalınan zaman da para karşılığı satılan çalışma saatleri gibi görünüyor. Kitaptaki göndermeleri sevdim. Bu arada bloguma da beklerim

    http://kanvekuller.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir benzetme. Momo insanların bakış açısını değiştirebilecek bir kitap. Zaten etkisi de uzun süre geçmiyor.

    YanıtlaSil
  3. Yazdıklarınızı keyifle okudum tesekkürler. Merakla okuduğum bir kitapti çok begendim ben de. Küçük Prens tadında geldi bana biraz. 7 den 70 e herkes için 😊 Keyifli okumalar.

    YanıtlaSil